Mutlu Mutsuz Umutsuz
İnsan hayatta bazı şeyler yaşar , bazen istedikleri olur , mutlu olur güler-gülümser ; bazen de istedikleri olmaz , mutsuz olur gülmez,somurtur . Herkesin hayatında böyle inişler çıkışlar vardır,bir gün mutlu bir gün mutsuz ..
Hatta bazen bu öyle olur ki anlık değişir. Ama bir de Umutsuz‘luk vardır ki bu Mutluluk ve Mutsuzluk ile birleştiği zaman tam bir felaket. Tabiri caizse 3 beyaz gibi tehlikeli. Bu üçünü birlikte yaşayan insan çok yoktur tahminimce bakın size anlatıyım bunu:
Bu üçünün bir araya gelmesi süreci biraz değişik oluyor , uzun sürüyor ,değişik şeyler yaşamanız gerekmekte. Öncelikle bir süre yalnız kalmış olmalısınız. Yalnız kalmaktan kasıt , bir evde tek başına kalmak değil , ailenin olmaması da değil . İstediğin o sevgiyi buna ister arkadaşlık de ister aşk de bunu kimsede bulamamış olman ve bunun çok uzun sürmesi. Her gün bir hüzünle yaşarsın , aslında mutlu gibisindir ama içten içe bir mutsuzluk esir alır seni . Zaman geçtikçe daha da kötüleşirsin , bu kötüleşme fiziksel olarak değil sadece ruhsal olarak. Çevrendeki diğer insanlar bunu ya farkeder ya da farketmez . Yani öyle belirli bir şey yoktur ortada.
Ve sen bunu kimseye anlatamıyorsan durum daha da kötüleşir ama herkesin anlattığı birileri vardır elbet. Bu durumda olan bir insan da bu kimseye herşeyi ama herşeyi anlatır. Sürekli anlatır. Sürekli kötü olan durumundan bahseder, sürekli bir sıkıntı anlatır hayatıyla ilgili . Ve sonra ne olur biliyormusunuz. Anlattığınız bu kişi birden bire hayatınızdan çıkar . Buna büyük bir ihtimalle siz siz sebep olmuşsunuzdur. O da en küçük fırsatta çıkıp gider öylece kalırsınız.
Hadi öylece kaldınız , ne olmuş gittiyse mi diyorsunuz. Evet başlarda öyle diyorsunuz, ama zaman geçtikçe bu sefer onu arar oluyorsunuz , anlatacak kimse bulamıyorsunuz. İçe kapandıkça kapanıyorsunuz. Mutsuzluğunuz arttıkça artıyor. Mutluluğunuz azalıyor . İşler tam tersine dönmeye başlıyor baştaki halinize göre.
Bu hep böyle gidecek değil ya elbet anlatacak birini buluyorsunuz veya o sizi buluyor , çünkü siz de artık baya bir içe kapanıklık var yani . Hemen ilk gelene anlatmaya çalışıyorsunuz birşeyleri , o kadar sürenin vermiş olduğu sıkıntıları.. Bu ilk gelen kişi bazen kaldıramıyor bu anlattıklarınızı ve o hiç durmadan gidiyor. Bir hayal kırıklığı daha yaşanıyor sizde. Sonra bir kişi daha geliyor. Sizi tutup çıkartıyor saklandığınız içinizdeki derinliklerden, karanlıklardan. Bu o kadar çabuk gitmiyor yani kaçmıyor. Birden bire o kadar mutlu oluyorsunuz ki kelimelere sığmıyor , anlatamıyorsunuz vs.
Ama bu arada bir sıkıntı var sizde. Bilin bakalım ne. Artık sizde Mutlu-Mutsuz-Umutsuz durumu var. Bu üçlü bir araya gelmiş sizi ele geçirmiş . Ne mi oluyor öyle olunca. Hani az önce birden bire MUTLU oluyorsunuz dedim ya . Ona ayak uyduramıyorsunuz, alışamıyorsunuz. Her an onun da gideceğini düşünüyorsunuz. UMUTSUZ oluyorsunuz. Başlarda onunlayken MUTLU değilken MUTSUZ , sonraları onunlayken biraz MUTLU biraz mutsuz , daha sonraları yani bu onun gideceğini düşündüğünüz zamanlara yakın onunlayken mutlu da olmazsınız, mutsuz da olamazsınız o var diye. UMUTSUZ olursunuz. İkide bir o da gidecekmiş gibi gelir..
Bu duyguyu da şöyle hissediyorsunuz : Durduk yere içinizde bir sıkıntı oluyor , içinizde bir sızı başlıyor , önce kalbinizi sızlatıyor sonra dişinizi , sonra başınızı sızlatıyor. Bu duyguyu hissettiğiniz zaman artık normal değilsiniz işte. Sürekli olumsuz düşünceler oluşur içinizde , kimseye de anlatamasınız. Nitekim o kişi de gider bir süre sonra. Sizin gibi sıkıntılı biriyle kim uğraşır ki. Zaten başından beri kafanızda bu düşünce vardı , kesin bu da kalmayacak diye düşünüyordunuz ve düşündüğünüz başınıza geldi işte.
Ben burada anlattığım şeyde son gelenin de gittiğini varsaydım ama öyle olmayadabilir. Karşınızdakine bunu söyleyemezsiniz. Ne diyeceksiniz ki “Sen de mi gideceksin?” veya “Sen de gideceksin değil mi?” gibi birşey mi soracaksınız. Siz siz olun böyle şeyler sormayın , onun gideceği hissine kapıldığınızı da çaktırmayın yoksa normalden daha erken gidebilir eğer gidecekse…
[notification type=”notification_info” ]Bu anlattıklarımdaki bazı kısımlar gerçek bazı kısımlar eklemedir ama gerçek olmayacak diye de bir şey yok.[/notification]
MUTLU-MUTSUZ-UMUTSUZ ha bir de SIKINTILIYIZ sanırım biraz. Bizi böyle kabul edecekleri çok seviyoruz…
–düşüncesiz adam–
Benimde gunum aynen boyleydi hatta daha da kotusunu yapi sinirlenip cok sevdigim insanlari kirdim bugun degil kazancim zararlo ciktim bugun ve sindi hic olmadivim kadar uzgun yorgun kirgin ve kizgin kime mi tabiki de kendime her zaman birilerinde gidenlerde kalanlarda sevenlerde kacanlarda soranlarda hatirlamayanlarda bulurdum hatayi beni anlamadiklarini dusunurdum oysa tek bir sorun vardi oda benim dusunmeyi hakkini vrerek adam akilli yapamayisim burdan kedimi tebrik ediyor su an mac bitmedi ama hayatin karsisinda 1-0 durumdayim az zamanim kaldi ya kalkip oyuna devam etmeyi basaracak gucu bulmayim bir zaman bir yerde birilerimden ya da kendi kale gol atip kendi kendimi bitirmeliyim…
hep hata kendimizde çıkıyor zaten sadece bunu anlamamız uzun sürüyor. çünkü biz insanları seviyorduk sadece insan oldukları için ve onları düşünüyorduk, aynı şeyi onlardan da bekliyorduk . Halbuki hata bizdeydi , onların bizi düşünmediğini düşünememiştik..
Aynen oyle zaten dusunceler denizinde dusunerek ve duslere dalarak bogulup dusuncelerden kaybetmemismiydik duslerimizi dusundugumuz dusunemeyen dusuncesizleri :/